image

Türkiye’de üretim yapan işletmelere her yenilikçi çalışma adına yapacakları harcamaların yüzde 60’ı hibe olarak devlet tarafından karşılanıyor. Böylelikle işletmler makina, techizat, yazılım ve personel gibi pek çok ihtiyacını cebinden para çıkmadan sağlamış oluyor.

Günümüzde işletmelerin büyümesini ve dış etkenlerle rekabet edilebilirliğini artırabilmesi için yenilikçi ürünler, varlıklar, üretim yöntemleri ortaya koyması gerekiyor. Bunları yapabilmesi için ise bir takım araştırma geliştirme çalışmaları yapılmalı. Türkiye’de imalat ve sanayi sektörlerinde hem ülkenin hemde işletmeyi bu rekabet koşullarına hazırlamak adına yapılacak çalışmalar devlet tarafından destekleniyor.

HARCAMALARIN YÜZDE 60’I HİBE

Ülkemizde temelde sanayi bakanlığı çatısı altında olan ve diğer farklı kurumlar tarafından da yapılan teşviklerin temel amacı işletmelere Ar-Ge yeteneği kazandırmak. Bu nitelikteki olan yatırım giderlerinin yüzde 60’ına kadar hibe şeklinde ve faizsiz uzun vadeli krediler şeklinde destekleniyor. Makina, alet, techizat, yazılım, malzeme ve sarf giderlerin dışında personel, yurtdışı ve içi hizmet alımı, konaklama ve ulaşım gibi diğer giderleri de kapsıyor. Türkiye’deki tüm KOBİler bundan faydalanabiliyor.

 

İYİ BİR PROJE HAZIRLAMAK GEREKLİ

Teşviklerden yararlanmak için öncelikle teknik proje dosyalarının hazırlanması gerekli. Oluşturulacak olan bu proje dosyası ile ilgili kurum ve kuruluşlar bu proje dosyası üzerinden projenin  yenilikçi, altyapı ve diğer endüstriyel içeriklerini kontrol edip değerlendirmeye alıyor. Daha sonra projeler uzman hakemler tarafından yerinde denetlenip rapor ediliyor. Eğer iyi bir teknik proje dosyası hazırlanmamış ise proje ilgili kurul tarafından uygulamaya alınmıyor.

Türkiye’nin yetkili KOBİ danışmanlarından Barış Ariç ve Ar-Ge projelerinde uzman Jeofizik Mühendisi Asen Sabuncu  KOBİlerin bu desteklerden nasıl faydalanabilecekleri konusunda bilgiler verdiler. 

Ülkemizde Ar-Ge kültürünün hala tam anlamıyla oluşmadığını belirten Barış Ariç bunun pek çok sebebinin olduğunu fakat bunların en başında yapılacak Ar-Ge faaliyet giderlerinin KOBİlere külfet geldiğini belirtti. Ariç ‘‘ Aslında ülkemizde pek çok işletme birşeyler üretmek, bulmak, keşfetmek için çok istekli. Fakat bu tür faaliyetler için katlanması gereken maliyetler olacağından, işletmeler sermayesini bu tür araştırma geliştirme faaliyetleri yerine işletme varlıklarına yatırmayı tercih ediyor. Kısa vadeli bir planlama şekli olan bu sistem işletmeleri uzun vadede büyüme yönünde olumsuz etkilerken ülkemizi de daha düşük katma değer sağlayan KOBİlerin olduğu bir ülke haline getiriyor. Aslında bununla ilgili çok ciddi teşvikler var. İşletmeler kendi öz sermayelerinden harcamadan Ar- Ge çalışmaları yapabilirler. İşletmelerine katma değer sağlayabilirler.

AR-GE VE KARLILIK ARASINDA DOĞRUSAL BİR İLİŞKİ VAR

Ar-Ge konusunun ilk bakışta bir üretim fonksiyonuna yapılan bir yatırım gibi algılansa aslında işletme içerisindeki insan kaynaklarından, pazarlama ve finans gibi diğer fonksiyonlarına da doğrudan etkileyen bir durum olduğunu belirten yetkili KOBİ danışmanı Barış ARİÇ  ‘‘Çünkü yapılan Ar-Ge çalışması ile ürün kalitesi yükselir, maliyet düşer, rekabet edilebilirliği artar ve  siz müşterilerinize daha iyi ve daha ucuz bir ürün sunarsınız. Böylelikle Pazar payınız büyür ve karlılığınız artar. Dolayısıyla aslında Ar-Ge kavramını sadece ortaya bir ürün çıkartmak gibi değil aynı zamanda işletmeye domino etkisi veren bir proses olarak görmeliyiz.’’ dedi.  Ar-Geye yapılan her yatırım işletmenize fazlasıyla kar olarak geri döner.

 UZMANLA ÇALIŞMAŞIN

Aslında KOBİler Ar-Ge yapmaktan korktuğunu ifade eden Ariç ‘‘Çünkü teknik bir süreç olduğu için firmalar böyle bir süreci yönetemeyceklerinden çok korkuyor. Bu noktada bizler uzman olarak devreye giriyoruz.  Onlar yapmak istedikleri asıl konuya odaklanırken bizler teknik projelendirme , takip, raporlama gibi işletmeyi zorlayan ve yoran kısımların sorumluluğunu alıyoruz. Yönlendirmelerini sağlıyoruz ve işlerini oldukça kolaylaştırıyoruz.  Yetkili danışman olduğumuz için de ücretlerimizi devletten alıyoruz. Dolayısıyla bizler aslında işletmeleri korkutan durumları ortadan kaldırıyoruz.

EĞER HEDEF 2 TRİLYON $ İSE ÇÖZÜM AR-GE

Türkiye’de Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun verdiği hedefe göre, Türkiye’de 2023 yılında milli gelirin
2 Trilyon $ olması hedeflenirken, Ar-Ge harcamalarının 60 Milyar $ ve milli gelire oranının %3’e çıkarılması amaçlandığını belirten Ar-Ge proje uzmanı ve Jeofizik Mühendisi  Asen SABUNCU ‘‘Hedefi gerçekleştirmek için yapılması gereken, yüksek teknolojili ve katma değerli ürün ya da bilgi ihraç etmektir. Bu konuda son yıllarda ciddi yatırım ve kalkınma planları yapan bakanlıklara ait çeşitli kurum ve kademeler açıkladıkları destek paketleri ile üreticilerin Ar-Ge yatırımlarını desteklemekte, yatırımın öncesiden sonrasına ürünlerin tanıtımından patent alımına kadar çok sayıda olguda üreticiye yardımcı olmaktadır.’’dedi.

Sabuncu ‘ Öncelikle geliştirilmeye karar verilen üretim niteliği ve verimliliğinin artışını amaçlayan tasarı ve fikrin, tıpkı diğer yatırımlarda olduğu gibi ilgili fizibilite etütlerinde yatırım bedelinin ve geliştirilen ürünün sağlayacağı marjinal fayda bedelinin belirlenme safhalarında yatırımcıların ilgili üretim grubu ve fikre ait niteliği ve detaylandırmaları arttırmasının yanı sıra, enerji ve kaynak su sarfiyatının düşürülmesi, iş güvenliği uygulamaları, çevre dostu sertifikalı ürün üretimine yönelik yatırımları da kapsaması gerekmektedir. Böylece yatırımcı tek bir Ar-Ge yatırımı çatısı altında küresel geçerliliği olan üretimlerini dünya pazarlarına pazarlama şansına sahip olacaktır. Bununla birlikte son yıllarda özellikle Avrupa pazarlarında aranan çevre dostu ürün ve enerji sarfiyatı yönetmelik ve sertifikasyonlarına da ek bir bedel harcamadan sahip olabilmektedirler. Bu yolda yapılan başlıca hatalardan biri bu tip Ar-Ge yatırımına tek bir persfektiften bakıp ileri zamanlarda tekrar bir yatırım yapılmasına yönelik harcamalardır.’’

İş dünyasında Ar-Ge yatırımları yapan işletmelere verilen devlet destekleriyle ilgili SABUNCU; Bizim bu konuda başlıca sorumluluğumuz işletmelerin yapısı, üretimlerine yönelik Ar-Ge tasarımı ve yatırımlara ait mali yapıları inceleyerek güncel koşullarda mevcut destek paketleri arasından en uygununu işletmeye önermek, işletmenin Ar-Ge yatırımına yönelik tasarısını ilgili kamu kuruluşunun standartları çerçevesinde bir proje mantığı çerçevesinde sunmak, işletmelere bu proje başvurusu ve sonrasında yer alan hakem incelemelerinde destek olmak, projenin kabulünün ardından periyodik raporlamasını yaparak ve diğer bürokratik işlemlerin tamamlanması gibi görevlerde firmaların üretim veya Ar-Ge departmanları ile ortaklaşa çalışmaktır.  Desteklere ait kaynaklar başta Sanayi Bakanlığı ve alt birimleri olan TÜBİTAK ve KOSGEB kurumlarına ait olmakla birlikte, tarımsal üretime yönelik Tarım Bakanlığı, ihracatın geliştirilmesine yönelik Ekonomi Bakanlığı ve bilişim sektörüne yönelik Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından geliştirilen teşvik paketleri mevcuttur. Bununla birlikte dönemsel olarak hizmet gösteren illere bağlı kalkınma ajanslarına bağlı destek paketleri de mevcuttur. Ayrıca şeffaflık konusunda işletmeler ile yaptığımız gizlilik sözleşmelerinin yanı sıra başvuru öncesi, başvuru aşaması ve sonrasında ortak hareket edildiğinden üst düzey bir şeffaflık söz konusudur.

AR-GE YATIRIMLARI NE ÖLÇÜDE DESTEKLENİR ?

Ar-Ge yatırımlarına yönelik bu destek paketlerinde üreticilerin ilgili üretimlerine yönelik çok çeşitli başlıklarda ve oranlarda destek alması mümkündür. Öncelikle belirlenen yatırımlara ait ham madde alımı, tasarımlara yönelik yazılım, uygulamaya yönelik kalıp vb. harcamalar desteklenmektİni söyleyen Sabuncu; ‘‘Bununla birlikte işletme içesinde veya yeni görev almaya başlayan ve Ar-Ge çalışmasında görevlendirilen çalışanların Ar-Ge süresince ilgili iş koluna bağlı olarak maaş ve sigorta ödemeleri desteklenmektedir. İşletme bünyesinde bulunmayan ve üretimlerde ihtiyaç duyulan laboratuvar, deney, hizmet alımı, ara aksam oluşturulması vb. hizmetler desteklenmektedir. Ar-Ge üretimine yönelik teknik donanım ve yazılım alt yapı desteğinin yanı sıra başta da belirtidiği gibi fuar, kongre vb. çeşitli tanıtım araçlarına ait destekler bulunmaktadır. Ar-Ge yatırımının tamamlanması ile birlikte bu geliştirmelerin korunmasına yönelik patent, kalite belgelendirme hizmetleri de destek kapsamına girmektedir’’dedi.